Hukuki İşlemler Nelerdir? Felsefi Bir Perspektiften Bakış Filozof Bakışıyla Başlamak: Hukuk ve İnsanlık Hukuk, insan toplumlarının en eski ve en karmaşık düzenleme biçimlerinden biridir. Filozoflar, hukukun doğasını, anlamını ve toplumsal işlevini defalarca sorgulamışlardır. Kimi, hukuku insan doğasının bir uzantısı olarak görürken, kimisi de hukukun yalnızca toplumsal yapıların bir aracı olduğunu savunur. Peki, hukuki işlemler nelerdir ve bu işlemler hangi felsefi temellere dayanır? Hukuk sadece toplumsal düzeni sağlamaktan ibaret midir, yoksa daha derin, etik, epistemolojik ve ontolojik bir temele mi dayanır? Bu yazıda, hukuki işlemleri felsefi bir bakış açısıyla irdeleyerek, etik, epistemoloji ve ontoloji gibi temel felsefi perspektifler aracılığıyla hukuk kavramının…
Yorum BırakGünlük Satırlar Yazılar
Hoşbeş İkileme Mi? Bir Tarihsel Bakış Bir tarihçi olarak, geçmişi anlamaya çalışırken, bazen sadece kelimelere değil, o kelimelerin arkasındaki kültürel bağlamlara da odaklanmak gerekir. “Hoşbeş” kelimesi, halk arasında yaygın olarak kullanılan bir selamlaşma şekli olarak bilinse de, anlamının derinliklerine inmek, toplumsal değişimlerin izlerini takip etmek için eşsiz bir fırsat sunar. Bu yazıda, hoşbeş kelimesinin tarihsel süreçler içindeki yerini ve toplumsal dönüşümlerle olan ilişkisini ele alacağız. Hoşbeş, sadece bir ikilem değil, kültürlerin ve toplulukların zaman içinde nasıl değiştiğini gösteren bir penceredir. Hoşbeş: Bir Kelimenin Öyküsü Türkçeye Arapçadan geçmiş olan “hoşbeş”, genellikle iki kişi arasında gerçekleşen sıcak bir selamlaşma olarak bilinse de,…
Yorum BırakDevletçilik Karma Ekonomi mi? Bilimsel Merakla Ekonomik Yapının Derinliklerine Yolculuk Ekonomiyi anlamaya çalışırken hepimizin kafasını karıştıran sorular vardır. “Piyasa ekonomisi mi daha iyidir, yoksa devlet müdahalesi mi?” gibi klasik tartışmaların ortasında bugün belki de en temel sorulardan birine odaklanacağız: Devletçilik karma ekonomi midir? Bu sorunun cevabı göründüğünden çok daha karmaşık ama bir o kadar da öğretici. Hadi gelin, bilimsel bir merakla bu soruyu birlikte ele alalım ve ekonomik sistemlerin derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkalım. — Devletçilik Nedir? Temellerine Kısa Bir Bakış Ekonomi literatüründe devletçilik (statizm), devletin ekonomik faaliyetlerde aktif rol üstlendiği, üretimden dağıtıma kadar pek çok alanda yönlendirici veya doğrudan…
Yorum BırakHikayenin Temel Ögeleri Nelerdir? Psikolojik Bir Mercekten Bakış Hikaye, insan zihninin en eski ve en güçlü ifade biçimlerinden biridir. Her birimiz hayatımız boyunca çeşitli hikayeler duymuş, okumuş ve izlemişizdir. Hikayeler, yalnızca eğlence amacıyla değil, aynı zamanda insan psikolojisinin derinliklerini anlamak için de bir araçtır. Bir psikolog olarak, insan davranışlarını çözümlemeye çalışırken, hikayelerin yapısal öğelerini anlamak, bu öğelerin insan ruhu üzerindeki etkilerini keşfetmek, insanın nasıl düşündüğünü, hissettiğini ve etkileşimde bulunduğunu daha iyi kavramama yardımcı oluyor. Hikayeler, yalnızca metinlerden ibaret değildir; onların içinde saklı olan psikolojik unsurlar, bireylerin içsel dünyalarını anlamamıza olanak tanır. Peki, bir hikaye tam olarak nasıl işler? Temel ögeleri…
Yorum BırakBüyük Doğu Düşüncesi: Siyaset, Güç ve Toplumsal Düzenin Derinliklerinde Güç, iktidar ilişkileri ve toplumsal düzen, insan toplumlarının temel yapı taşlarıdır. Bu unsurlar, yalnızca devletin varlığını değil, aynı zamanda bireylerin sosyal, ekonomik ve kültürel varlıklarını da şekillendirir. Siyaset bilimcileri olarak, bu güç dinamiklerini anlamak, sadece günümüzün politikalarını değil, geçmişteki ideolojik sistemleri de çözümlememizi sağlar. “Büyük Doğu” düşüncesi, Türkiye’nin ideolojik geçmişinde önemli bir yer tutan bir akım olarak, iktidar, kurumlar, ideoloji ve vatandaşlık ilişkileri üzerinden toplumu nasıl şekillendirmeye çalıştığını anlamamıza yardımcı olur. Bu yazıda, Büyük Doğu düşüncesinin, toplumsal yapıyı ve bireylerin politik rolünü nasıl dönüştürmeyi amaçladığını inceleyeceğiz. Büyük Doğu Düşüncesi: Tarihsel ve…
Yorum BırakBorçlar Hukuku ve İbra: Toplumsal Yapıların ve İlişkilerin Sosyolojik Bir İncelemesi Toplumsal yapılar, bireylerin hayatlarını şekillendiren, onların ilişkilerini ve davranışlarını yönlendiren güçlerdir. Her birey, bu yapılarla etkileşimde bulunur ve bu etkileşim, toplumsal normlar, kültürel pratikler ve cinsiyet rolleri gibi unsurlar aracılığıyla kendini gösterir. Bir sosyolog olarak, bu yapıları ve bireylerin içindeki dinamikleri anlamaya çalışmak, toplumun derinliklerine inmeyi gerektirir. Bugün, Borçlar Hukuku çerçevesinde “İbra” kavramını ele alarak, bu kavramın toplumsal ilişkilerde nasıl işlediğini inceleyeceğiz. İbra, borçlunun alacaklısına karşı olan yükümlülüklerinden serbest bırakılması anlamına gelir, ancak bunun ötesinde toplumsal yapılar ve bireysel ilişkiler üzerine önemli dersler barındırır. İbra ve Toplumsal Normlar: Bir…
Yorum Bırak1980 Yılında 1 Dolar Kaç TL? – Bilimin Işığında Ekonomik Tarihe Yolculuk Ekonomiye dair sorular bazen basit bir merakla başlar. “1980 yılında 1 dolar kaç TL idi?” gibi görünen sıradan bir soru, aslında bir ülkenin politik yapısından sosyal alışkanlıklarına kadar pek çok gerçeği anlamanın kapısını aralar. Ben de bu merakın peşine düşerek, seni 1980’in ekonomik atmosferine götürmek istiyorum. Ancak bunu kuru rakamlarla değil, bilimsel verilerle desteklenen ve herkesin anlayabileceği bir dille yapacağız. Bir Dönüm Noktası: 1980 Ekonomik Reformlarının Başlangıcı 1980 yılı, Türkiye Cumhuriyeti ekonomik tarihinde bir kırılma noktası olarak kabul edilir. 24 Ocak 1980’de açıklanan kararlarla Türkiye, ithal ikamesi modelinden…
Yorum BırakKaç Çeşit Hibritleşme Vardır? Toplumsal Yapılar ve Bireylerin Etkileşimi Bir Sosyoloğun Samimi Girişi Toplumsal yapılar, insanların dünyayı nasıl algıladıkları, birbirleriyle nasıl etkileşimde bulundukları ve toplumda hangi rolleri üstlendiklerini belirler. Toplumlar, binlerce yıllık tarihsel ve kültürel birikimlerin sonucunda şekillenirken, bu yapılar bireylerin kimliklerini ve davranışlarını büyük ölçüde etkiler. Bu yazıda, toplumsal yapıları anlamak adına “hibritleşme” kavramını, toplumsal normlar, cinsiyet rolleri ve kültürel pratikler çerçevesinde inceleyeceğiz. Hibritleşme, sadece bir kimyasal kavram olmaktan çok daha fazlasıdır; toplumsal bağlamda da önemli bir yer tutar. Erkeklerin yapısal işlevlere, kadınların ise ilişkisel bağlara odaklanmasını, toplumsal rollerin birleşimi ve evrimsel adaptasyonları üzerinden açıklayacağız. Hibritleşmenin Sosyolojik Perspektifi: Toplumsal…
Yorum BırakÜniversitede Kantine Ne Denir? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Adalet Perspektifinden Bir Bakış “Kantinde buluşalım!” cümlesi hepimize tanıdık gelir. Üniversite yaşamının belki de en sosyal, en canlı noktası olan kantin, sadece yemek yenilen bir yer değildir; orası fikirlerin çarpıştığı, dostlukların kurulduğu, tartışmaların şekillendiği bir ortak alandır. Peki, bu sıradan gibi görünen mekâna verdiğimiz isimler ve yüklediğimiz anlamlar, toplumsal cinsiyet rollerinden, çeşitlilik algımızdan ve sosyal adalet anlayışımızdan nasıl etkileniyor olabilir? Gelin birlikte düşünelim. Kantin: Sadece Bir Yemek Alanı mı, Yoksa Sosyal Bir Mekân mı? Üniversitede kantin dendiğinde aklımıza genellikle sıcak çay kokusu, sabah derslerinden sonra yapılan kahve molaları ve arkadaşlarla edilen uzun…
Yorum BırakYuvasız Kuşlar Nerede Çekildi? Mekânın Ötesinde Toplumsal Bir Okuma “Yuvasız Kuşlar nerede çekildi?” sorusu kulağa sadece bir dizi merakı gibi gelebilir. Oysa bu sorunun içinde daha derin, daha karmaşık ve hepimizi ilgilendiren meseleler gizli: mekânın temsil ettiği toplumsal gerçeklik, kadın ve erkek bakışlarının farklılığı, çeşitlilik ve adaletin hikâyeye nasıl yansıdığı gibi. Ekranda gördüğümüz bir sokağın, bir mahallenin, bir evin bile politik anlamlar taşıdığı çağda, bu dizinin çekim yerlerine bakmak, aslında bugünün toplumunu okumak anlamına gelir. Yuvasız Kuşlar: Şehrin Gölgelerinde Anlatılan Bir Hikâye Dizi, çoğunlukla İstanbul’un farklı semtlerinde, özellikle Beykoz, Üsküdar ve Kadıköy gibi şehir dokusunun farklı sınıfları ve kültürel çeşitliliği…
Yorum Bırak